Bruksizm, her yaştan kişide görülebilen bir durumdur ve çoğu zaman fark edilmeyebilir. Çocuklarda görülme sıklığı %10 ile %50 arasında değişirken, yetişkinlerde bu oran geniş bir aralıkla %5 ila %90 olarak bildirilir; çocuklarda ise genellikle zamanla kendiliğinden düzelir ve takip çoğu zaman yeterli olur.
Uyandığınızda çene ağrısı, baş ağrısı ve boyun ya da yüzde kas gerginliği hissedilmesi bruksizmin ortak belirtilerindendir. Uzun süreli vakalarda çiğneme kaslarındaki büyüme yüz estetiğini etkileyebilir; kare yüz şekli ya da asimetri gibi görünüm değişiklikleri de görülebilir. Ayrıca dişlerde aşınma, çatlaklar, hassasiyet, dolgu ve kaplamaların kırılması gibi sorunlar sık karşılaşılan bulgulardır. Bazı kişilerde ise kulak bölgesinde ağrı, çınlama, yeme esnasında ağız açmada güçlük ve uyku kalitesinde düşüş gibi şikayetler ek olarak ortaya çıkabilir.
Teşhis genelde hastanın şikayetleri ve tıbbi öyküsünün klinik muayene ile değerlendirildiği aşamada konulur. Gıcırdatma davranışı varsa, partnerinin bu durumdan uzun süre rahatsızlık duyduğunun bildirilmesi önemli bir göstergedir. Kesin tanı için en güvenilir yöntemlerden biri ses ve video kaydıyla yapılan polisomnografi (uyku testi) ile birlikte elektromiyografi (EMG) ölçümünün değerlendirilmesidir. Bu testler, uyku sırasında çiğneme kaslarının ne kadar çalıştığını ve diş sıkma hareketlerinin sıklığını gösterir. Ancak bu özel merkezlerde, maliyetli olması nedeniyle genelde uyku apnesi şüphesi yoksa uygulanması gerekli değildir.
Gerekli olduğunda tedavi, her zaman zorunlu değildir; ancak dişlerde aşınma, çene ekleminde ağrı ya da çiğneme kaslarında ağrıya yol açan ağır vakalarda tedavi planlı ve kişiye özel olarak belirlenir. Eğer bruksizm stres kaynaklıysa, psikolojik destek, gevşeme egzersizleri ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Uykuyu desteklemek adına kahve, sigara ve alkol gibi uyarıcılardan kaçınmak, yatmadan önce fiziksel aktivite ve yoğun zihinsel uyarımı sınırlandırmak, uyku ortamını sessiz ve karanlık tutmak faydalıdır. Eğer uyku apnesi söz konusuysa bir uyku merkeziyle işbirliği yapılabilir ve gerektiğinde kulak burun boğaz uzmanı görüşü alınabilir.
Diş kapanışında veya çene ilişkisinde bozukluklar varsa ortodontik tedavi düşünebilir. Reflü varsa diyet ve ilaçlarla desteklenmesi bruksizmi azaltabilir. Eğer kullanılan bazı ilaçlar bruksizmi tetikliyorsa hekimle görüşüp alternatifler değerlendirilebilir. Çene kaslarında ağrı, çene ekleminde kısıtlılık veya çiğneme kaslarının aşırı büyümesine bağlı estetik kaygılar mevcutsa:
Bruksizme bağlı diş aşınmaları, dolgu ya da kaplama ile restore edildikten sonra korunmayı amaçlayan splint tedavisi ile güvence altına alınır. Splint, gece kullanılan şeffaf bir aparey olup dişlerin birbirine sürtünmesini engeller, çene kaslarını gevşetir ve çene eklemine aşırı yük binmesini azaltır. Her ağız yapısı farklı olduğundan, internetten alınan standart plaklar yerine diş hekimi tarafından alınan ölçüye göre laboratuvar ortamında üretilen kişiye özel splintler tercih edilmelidir; aksi halde beklenen fayda yerine zarar görülebilir.