Bir önceki gün açıklanan karar kapsamında Merkez Bankası, politika faizini 250 baz puan indirerek %43’ten %40.5’e çekti. Aynı adım gecelik borç verme faizini %46’dan %43.5’e, gecelik borçlanma faiz oranını ise %41.5’ten %39’a indirdi. Bu yüzde 250 baz puanlık indirimin reel ekonomi üzerinde somut bir fark yaratmaması, piyasalarda “tabelaya oynayan” bir adım olarak değerlendirildi; enflasyon ve makro dengeler arasındaki ince dengeye vurgu yapan bir orta yol tercihi olarak okundu.
Kamuoyunda ayrıca 200 baz puanlık indirimin belirsizlikleri hızlandıracağı, 300 baz puanlık adımın ise enflasyon ile rezerv kaygılarını göz ardı edeceği yönündeki karşılaştırmalı değerlendirmeler öne çıktı. PPK karar metninde, enflasyonun ara hedeflerden sapması hâlinde politika duruşunun sıkılaştırılacağı yönünde taahhüt bulundu. 2026 sonu için enflasyon hedefi %16 olarak not edildi; bu hedef, Orta Vadeli Program’da da teyit edildi.
DEĞER KAYBINA İZİN Mİ VERECEK? Ekonomistler, karar metninde yer alan “TL’nin reel değerlenmesi” ifadesinin çıkarılmasına dikkat çekti. TCMB, önceki metinlerdeki ifadeyi kaldırarak, yerine “talep, döviz ve beklentiler kanalları yoluyla” enflasyonun düşürülmesine vurgu yaptı. Uzmanlar, yüksek faiz ortamında TL’nin reel değerlenme stratejisinin 2023 sonundan bu yana enflasyonu düşürmenin temel dayanağı olduğunu belirtirken, bu yaklaşımın önümüzdeki dönemde de sürdürülmesinin beklenebileceğini ifade ediyor. Geçen yıl boyunca bu strateji Türkiye’yi dünyanın en kârlı carry trade piyasalarından biri hâline getirmişti.
Faiz indiriminin etkileri sınırlı kaldı; borsa düşüşte. Kararın ardından piyasa tepkisi olumsuz oldu. Kamu kontrolündeki dolar yaklaşık 41.29 lira civarında sabit kalırken, BIST 100 Endeksi kararın ardından %2’nin üzerinde değer kaybetti. Gün içinde dalgalı hareketler görüldü; ancak kapanışta endeks %1.92 düşüşle 10.382 puandan tamamlandı. Bir sonraki toplantının 23 Ekim’de yapılacağı belirtiliyor.
Vatandaş, esnaf ve tüccar açısından durum kritik değil Prof. Dr. Emre Alkin: “Critik karar, esnaf, tüccar, sanayici veya vatandaş için değil; Merkez Bankası yönetimi için belirleyici. Eğer sıkı para politikasına devam ediliyorsa, indirim yalnızca tablo için bir simge olarak kalır. Böyle bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değildir.”
2.5 puanlık indirimle orta yol seçildi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu: “Bu karar, CHP operasyonu endişesini azaltmaya çalışırken orta yol mesajı veriyor. 2.5 puanlık indirimin, 2 puanla CHP operasyonunu, 3 puanla ise enflasyon sıçramasını ve büyümeyi görmezden geldiği izlenimini yaratmaması için dikkatli bir denge sağlandı.”
Mevcut döviz rejiminde değişiklik beklemiyorum BBVA Stratejisti Tufan Cömert: “MB, döviz kurunu enflasyonla mücadelede hala önemli bir araç olarak görüyor. TL’nin reel değerlenmesi ifadesinin metinden çıkarılması, kur yönetiminde ufak bir değişikliğe işaret edebilir; ancak şu aşamada büyük bir değişiklik öngörmüyorum.”