Bugün başlayan veya bugün sona eren FOMC toplantısı, sadece faiz kararını değil aynı zamanda artan siyasi baskılarla da gündemin merkezinde yer alıyor. Yakın dönemde açıklanması beklenen 25 baz puanlık indirimin büyük ölçüde kesinleştiği düşünülse de, karar sürecinde iç ve dış baskıların etkisi netleşiyor.
İlerleyen süreçte her ay değil, 3 ayda bir yayımlanan işsizlik verileri mercek altında olacak ve bu veriler Fed’in politika yönelimini belirlemede kilit rol oynayacak. 2019’dan beri ilk kez üçe bölünmüş bir karar mekanizması öngörülen bu durumda, 50 baz puanlık indirim, 25 baz puanlık indirim ve sabit faiz opsiyonları olarak ayrımlar sürüyor.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook’un görev süreci sırasında yaşanan siyasi gelişmeler toplantıya nasıl yansıyacak sorusunu gündemde tutuyor. Trump’ın görevden alma girişimleriyle ilgili temyiz mahkemesinden alınan izinle katılımı, süreci farklı bir dinamikle zenginleştiriyor. Ayrıca Trump danışmanı Stephen Miran’ın yemin töreni, göreve başlama aşamasında alışılmışın dışında bir adım olarak öne çıktı.
Fed içinde atadığı üyeler ile bölgesel Fed başkanları arasındaki görüş ayrılıkları, özellikle faiz indirimi konusunda netleşmeyen bir tablo oluşturuyor. Bu durum Powell için karar metninde uzlaşı sağlama çabalarını zorlaştırabilir ve fikir ayrılıklarının kuvvetli olduğu bir süreç yaratabilir. Ancak bu yıl iç ve dış siyasi hesaplaşmaların etkisi daha belirgin görünüyor.
Toplantı sonrası Powell’ın açıklamaları ve basın toplantısı piyasalara yön verme açısından kritik rol oynayacak. 3 veya daha fazla itirazın beklenmesi, merkez bankasında geleneksel olarak büyük farkların işareti olsa da bu kez siyasi bağlamın etkisinin daha baskın olması muhtemel.