Türkiye 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş yaparken iş dünyası ve kamu arasındaki ilişkilerde kayda değer bir dönüşüm görüldü. Geniş halk kesimlerinin gelirlerinde gerileme yaşanırken, bazı inşaat ve altyapı projeleri ise yandaş şirketlerin lehine dönüştü ve dönemi kapsayan ihale akışları dikkat çekti.
İnşaat sektörü üzerinden yapılan büyük ihale miktarları, bazı şirketlerin servetlerinde hızlı artışa yol açtı. Makyol, Cengiz, Kalyon, Kolin ve Limak gibi gruplar, garantili projeler ve yap-işlet-devret modelleriyle büyük ölçekli kazançlar elde etti. Bu süreçte oluşan toplam ihaleler milyonlarca lirayı aştı ve bazı şirketler için peş peşe fırsatlar doğdu.
Rönesans Holding ise kamu projelerinin kilit aktörlerinden biri olarak öne çıktı. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ankara’daki projeler kapsamında üstlendiği işler, 2018 sonrası dönemin dikkat çeken dinamiklerinden biri oldu. Ayrıca Ayyıldız projesi gibi büyük ölçekli çalışmalar için Rönesans ve REC İnşaat ortaklığı önemli rol oynadı.
Adaletli bir dünya için iddialar kapsamında yapılan açıklamalarda, bazı aday adaylarının da bu süreçlerden pay alması dikkat çekti. Veysel Demirci’nin Ziver İnşaat’ı üzerinden elde ettiği bilgiler, kamu-özel iş birliklerinin yüzeyini belirli ölçüde aydınlattı. Öte yandan çeşitli belediye ve kurumlardaki iş bağlantılarıyla ilgili kayıtlarda, bazı şirketlerin 25 milyar TL’lik, bazıların ise 60 milyarlık ihale aldığına dair rakamlar öne çıktı.
Projelerin sonuçları ve zararlar başlığı altında, yap-işlet-devret modelleriyle hayata geçirilen köprü, tünel ve otoyolların kamu bütçesine yükü gün yüzüne çıktı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Çanakkale Köprüsü, Osmangazi Köprüsü gibi örnekler üzerinden geçiş garantileri ve devri planları vatandaşların gündemine taşındı. Ayrıca Avrasya Tüneli ve Ankara YHT gibi mega projeler için öngörülen yolcu garantileri kamuya bırakılan yükün boyutlarını gösterdi.
Çevre ve doğa üzerindeki etkiler ise sadece ekonomik sonuçlarla sınırlı kalmadı. Cengiz ve Fernas İnşaat gibi firmalar, Kazdağları, Sinop ve Muğla’daki çalışmalarla doğaya dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Limak ile IC İçtaş’ın projeleri de bu dönemde çevre konularıyla sıkça gündeme geldi.
Aktörler ve iddialar kısmında, Aziz İhsan Aktaş gibi isimler üzerinden 2018 sonrası döneme ilişkin tartışmalar da yer aldı. Hakkında suçlamalar ve sonrasında ortaya çıkan bilgiler; ailesi ve şirketleri üzerinden yapılmış çok sayıda yapılan işlem ve ihale iddialarını kapsadı. MASAK raporlarında da yer aldığı öne sürülen bu veriler, dönemin ekonomik yapı taşlarını sorgulatan bir tablo çizdi.
Özgür CEBE/SÖZCÜ