Üç Baltık ülkesinin hava sahasında Rus uçakları ve insansız hava araçları tarafından sürekli ihlallerin artması üzerine alarm durumuna geçildi. Gerekirse saldırı yetkisini kullanacaklarını belirten yetkililer, saldırı tehlikesinin artması halinde Rus araçlarını etkisiz hale getirme yönünde açık ifade kullandı.
İsveç Savunma Bakanı Pål Jonson’dan gelen ilk tepki, hükümetin Silahlı Kuvvetlere yüklenen görevler çerçevesinde hareket etme kararlılığını vurguladı. Jonson, IKFN kararnamesi kapsamında gerektiğinde silah kullanma talimatının verildiğini ve uyarı ya da uyarısız müdahalenin de mümkün olduğunu ifade etti.
Estonya ise hava sahası ihlallerine karşı Türkiye’nin 2015 yılında Su-25’in düşürülmesini hatırlatarak benzer bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini savundu. Bu bağlamda Rus uçaklarının etkisiz hale getirilmesi yönünde kararlı bir tutum benimsendi.
Litvanya Savunma Bakanı Dovilé Šakalienė, NATO sınırlarının böyle zorlanmasının durağan bir durum olmadığını ifade ederek, Litvanya’nın da bu ihlallere karşı sert önlemler alınması gerektiğini belirtti. Şakaliienė, “Şakamız olmadığını göstermek için gerekli adımlar atılmalı” diyerek açıklamasını güçlendirdi.
RUSYA NEDEN BU BÜYÜK HAMLEYİ KONUŞUYOR? Son haftalarda Rusya’nın NATO hava sahasında gerçekleştirdiği provokatif uçuşlar gerilimi yükseltti. Eylül ayında yaklaşık 20 Rus insansız hava aracı Polonya hattından geçerek NATO savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildi. Aynı dönemde Rus MiG-31’ler Estonya hava sahasını kısa süreliğine ihlal ederken, İtalyan F-35 jetleriyle karşı karşıya geldiği görüntülendi. Baltık Denizi üzerinde de Rus jetleri Polen sınırları yakınlarındaki sondaç platformunun üzerinden geçiş yaptı. Litvanya, bu tür ihlallere karşı Türkiye’nin 2015’teki yaklaşımını örnek göstererek, uçakların vurulması gerektiğini savundu. Polonya Başbakanı Donald Tusk, hava sahasına giren düşman unsurların yok edilmesi gerektiğini ilan ederken İngiltere de benzer bir tutum sergiledi. Rusya ise Estonia hava sahasının ihlal edildiğini reddetti.
News
