İstanbul’daki soruşturma kapsamında “suç örgütü lideri” suçlamasıyla tutuklanan ve daha sonra ev hapsiyle serbest bırakılan Aziz İhsan Aktaş, özel bir televizyon kanalında gazeteci Nuray Başaran’a konuştu. Röportajda, etkin pişmanlık ifadesiyle ilgili olarak çelişkili ifadeler dikkat çekti. Aktaş’ın sözleriyle görünen özetler şu şekilde:
“Etkin pişmanlık süreciyle yalnızca üç belediye başkanı tutuklandı. Şimdiye kadar bizim yüzümüzden tutuklanan belediye başkanı sayısı, bu üç başkanın ötesine geçmiyor. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Ayar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin ve Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner dışında başka bir belediye başkanı için operasyon talebiyle açılan dosya yok. 34 belediye başkanıyla çalıştığımı da ekledim. Eğer ben gerçek dışı bir beyanda bulunsaydım, diğer belediyelerle ilgili neden konuşmayayım?”
“En çok AKP’li belediyeler ve kamu kurumlarıyla çalıştık, CHP’li belediyelerle ilgili ifade verirken de yanlış bilgilendirme yapılıyor. CHP’li belediyeler hakkında bir ifade vermiş olduğumuz iddia edilirken, Beşiktaş Belediye Başkanı’nın da operasyon kapsamında tutuklandığı belirtildi; o da etkin pişmanlık ifadesinde tutuklananlar arasında değildi.”
Röportajda ayrıca “Rüşvet istemediler” iddiası da tekrarlandı: “Kardeşlerimle birlikte yürüttüğümüz ihaleler büyük değildir; toplamda birkaç milyar liralık iş yapmışız. CHP’li belediyelerde işlerini düzgün yapanlar da var; ödemeleri konusunda sıkıntı çıkarmayanlar da. Kadıköy, Ataşehir ve Mersin Büyükşehir Belediyesi ile çalıştık; kimse bizden rüşvet istemedi.”
Gazeteci Nuray Başaran ile televizyon ekranında görünen Aktaş, SAVCIYI MI KANDIRDI? sorusuna karşı “İddiaların doğruluğu tartışmalı” ifadelerini kullandı. Röportaj süresince bahsi geçen kişilere karşı görüşler çelişkili görünürken, akışta Bahçetepe için verdiği destek iddiaları ile etkin pişmanlık ifadesinde araç verdiğini öne süren yola karşı bir duruş sergiledi.
Aktaş’ın açıklamalarıyla ilgili olarak hukukçu Dr. Mehmet R. Gültekin, röportajın pek çok kuralı ihlal ettiğini belirtti. Gültekin şu noktaları sıraladı: – Gizli yürütülen soruşturmanın açık edilmesi, – Suç örgütü liderinin televizyon kanalında konuşması halinde örgütün üyelerinin hapse düşmesi, – İddiaların hedef alınan şahıslara karşı yüz kızartıcı isnatları, – Ekranda yer alan iddiaların sorulara cevap verilmekten çok sözde itibar suikastı içermesi.