Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, SÖZCÜ TV’de Özlem Gürses’in sunduğu Para Politika ve Hayat programında, ülkenin yönetişim ve dış politika süreçlerini yakından etkileyen konuları ele aldı. Erdoğan’la kurulan ilkeli ve şahsiyetli ilişkinin ardından ülkede bir siyasi hareketin nasıl şekillendiğini, doğruluk ve sorumluluk temelli liderlik arayışını vurguladı. Ardından gelen süreçte Binali Yıldırım’ın başbakanlık rolünü yeterince yerine getiremediğini, “düşük profilli başbakan” diye nitelendirilen bir dönemin yaşandığını ifade etti.
Davutoğlu, AK Parti içinden yeni ve güçlü isimlerin üretilmesinin zorlaştığını belirtirken, BM ve uluslararası temaslar özelinde Türkiye’nin tutumuna dair önemli bir perspektif sundu. ABD’nin Filistinli lider Mahmud Abbas’a vize vermemesinin ardından 57 İslam ülkesiyle birlikte temsilin alegorik düzeyde durdurulması gerektiğini savundu; bu durum, geçmişte Yaser Arafat’ın ABD tarafından kabul edilmemesiyle benzer bir süreci hatırlatıyor.
KİMSE KALICI DEĞİL savını Dereceleyen bir bakışla ele alırken, kalıcılığın devletin kurumlarında olduğuna vurgu yaptı. Binaların üzerinde oturan bir devlet başkanının dengesinin, zayıflatılan kurumlar nedeniyle sarsılabileceğini belirtti. Türkiye’nin mevcut kurumlarının yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu, özellikle Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndaki güven kaybını örnek gösterdi. Birinin görevinden ayrılması sürecinde bile kapasite ve güven konularının etkili olduğuna değindi.
Trump’a karşı sesin yükselmemesi konusuna da değinen Davutoğlu, oyuncu bir pozisyondan bağımsız hareket edebilme ve “heybesi veya gemisi” olmadan devlet adamı olunamayacağını ifade etti. Türkiye’nin ve dünyanın herhangi bir yerinde, bağımsızlık adına güvenliğin ve itibarın korunabilmesi için siyasetçinin dış baskılardan etkilenmemesi gerektiğini vurguladı.
News
