Bu yıl 18. kez gerçekleştirilen İstanbul Bienali, geleneksel formatların ötesine geçerek üç yıl süreli bir yapı sunuyor. Koç Holding’in katkılarıyla şekillenen ilk ayağın küratörü Christine Tohmé’nin Üç Ayaklı Kedi başlığı altında tasarlandığı bu dönem, 20 Eylül–23 Kasım arası ziyaretçilere kapılarını açacak.
Etkinliğin ana temasını “kendini koruma” ve “gelecek olasılıkları” kavramları oluşturmaya odaklanan birinci bölümde, 30’u aşkın ülkeden 47 sanatçıya ait eserler sergileniyor. Beyoğlu-Karaköy hattındaki 8 farklı mekan, bu sergiler için birbirine yürüyüş mesafesinde konumlandı. Ayrıca performanslar ve film gösterimlerinden oluşan kamusal program da ziyaretçilerin gündeminde olacak.
Etkinliğin basın toplantısı, Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi’nde gerçekleştirildi. İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı sözlerini ana hatlarıyla şöyle sürdürdü: “Nitelikli sergi ve etkinlik programlarının ötesinde, çok katmanlı bir diyalog alanı sunmasıyla İstanbul’un sanat yaşamına katkıda bulunduğu için mutluluk duyuyoruz.”
İlk ayakta dikkat çeken mekânlar arasında Elhamra Han, Galeri 77, Fransız Yetimhanesi Bahçesi, Galata Rum Okulu, Meclis-i Mebusan Caddesi üzerindeki zemin katı ve Zihni Han gibi yapılar yer alıyor. Ayrıca Külah Fabrikası ve Muradiye Han da bienalin mekânları arasına katılarak ziyaretçilere çeşitli sanat deneyimleri sunacak. Bu dokuz mekânlık rota, Beyoğlu-Karaköy hattında belirgin bir yürüyüş deneyimi vaat ediyor.
ULAŞIM PROBLEMİ YOK ifadesiyle öne çıkan açıklamada, sekiz mekânın yürüyerek keşfedilebilmesi ve ziyaretçilerin şehir dokusuyla bütünleşik bir deneyim yaşaması hedefleniyor. Böylece ziyaretçiler, sergiler arasında rahatça dolaşabilir; mola verip şehirle sanatı tek bir akış içinde hissedebilirler.