ABC’nin sevilen talk show sunucusu Jimmy Kimmel, monologunun ardından siyasi ve medya çevrelerinde sert tartışmalara yol açtı. FCC Başkanı Brendan Carr, Kimmel’in sözlerini kamu yararına aykırı bulduğunu söyleyerek kanalı sorumluluklarını hatırlattı. Buna karşılık sendikalar ve Demokrat üye Anna Gomez, bu adımı ifade özgürlüğüne yapılan bir saldırı olarak nitelendirdi.
Özel bir anma programı ile ilgili gelişmeler, Carr’ın Disney’e “en azından bir özür” çağrısını gündeme getirirken, Nexstar Media ve Sinclair gibi büyük yayıncı grupların Kimmel’in programını yayından kaldırma yönünde karar aldıkları haberiyle birlikte öne çıktı. Nexstar, sözlerin hassas bir dönemde incitici olduğunu ifade ederken, Sinclair ise Kimmel’in yerine özel bir anma programı yayınlayacağını duyurdu.
Writers Guild of America (WGA) ve Sag-Aftra sendikaları, bu kararı ABD Anayasası’na aykırı bir sansür olarak gördüklerini belirttiler. WGA, hükümetin bu temel ilkeyi unutmasına atıfta bulunarak, ifade özgürlüğünün tehdit altında olduğunu vurguladı. Kimmel’in işten çıkarılmadığı, ancak yeniden ekrana dönmeden önce yöneticilerle görüşeceği bildirildi. Bu gelişme, CBS’nin Stephen Colbert’in programını sonlandırmasıyla birlikte ABD’de geleneksel talk show’ların geleceğine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. İzleyiciler arasında stüdyo önünde protestolar düzenlendi ve özgür ifade hakkının ihlal edildiği yönünde görüşler ifade edildi.
Kimmel’in sözleri üzerinde durulması gereken nokta, hafta başında yayımlanan monologda Kirk’in ölümüne ilişkin muhafazakâr çevrelerin tepkisini eleştiren ifadelerdi. Kimmel, “MAGA çetesi, Charlie Kirk’ü öldüren genci kendilerinden biri gibi göstermeye çalışıyor ve siyasi çıkar elde etmeye uğraşıyor” şeklinde bir yorum yapmıştı; bu açıklama sonrasında FCC Başkanı Carr’ın askıya alınması yönündeki çağrısı gündeme geldi.
News
